

Yer çekimi ve yaşa bağlı olarak kalça hacminde azalma veya sarkma olan, ancak deri fazlalığı olmayan kişiler ve kalçaları normalden küçük olan genç hastalar kalça büyütme ve dikleştirme ameliyatı için uygun adaylardır.
Hastanın karın, bel, kalça veya uyluk bölgelerinden liposuction ile yağ dokuları alınır. Yağ dokuları işlenip saflaştırıldıktan sonra tekrar enjeksiyona hazırlanır. Daha sonra bu bölgeye yağ enjekte edilerek kalçanın üst kısmı daha dolgun ve kıvrımlı görünür. Liposuction ile alt sırt ve bel bölgesi inceltilir ve böylece kalçanın konturları daha belirgin hale getirilir. Böylece kalçalar daha dik ve dolgun hale getirilir.
Yağ dokusunun enjekte edildiği yerde kalabilme yeteneği, bölgenin kan dolaşımı ile ilgilidir. Bu nedenle, yağ dokusunun bir kısmının zamanla rezorpsiyon adı verilen bir mekanizma ile kaybolma olasılığı vardır. Bu durum göz önüne alınarak, ameliyat sırasında normalden daha fazla yağ dokusu enjekte edilir. Böylece, zamanla rezorpsiyon sonucu oluşacak azalma telafi edilmeye çalışılır.
Rezorpsiyonun büyük kısmı ameliyattan sonraki 6 ila 12 hafta içinde gerçekleşir. Bundan sonra kalan hacmin kalıcı olması beklenir. Hacim kaybı durumunda tekrar yağ enjeksiyonları gerekebilir.
Ameliyatın büyüklüğüne bağlı olarak hastalarımızı 1 veya 2 gün hastanede misafir ediyoruz. Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün boyunca ilaçlara yanıt veren ağrı ve şişlik olabilir. Hasta ameliyattan sonraki bir hafta boyunca sırt üstü yatmamalı ve kalçasının üzerine oturmaktan kaçınmalıdır.
Hastalar genellikle 1 hafta içinde işlerine dönebilirler. İyileşme döneminde, özellikle ilk 4 hafta ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.