

Meme Büyütme Nedir?
Göğüsler kadınların hayatında çok farklı anlamlara gelir. Anneliğin, doğurganlığın ve dişiliğin göstergesidir. Göğüsler, kadınların cinsel kimliğini göstermesi ve dişilik duygusunu güçlendirmesi açısından büyük önem taşır. Meme kanseri nedeniyle göğsü alınmış hastalarda bile, bir göğsü kaybetmenin acılığı, kanserden kurtulmanın mutluluğunu gölgede bırakır. Göğüs küçüklüğü, meme dokusunun yetersiz büyümesinden veya emzirme sonrası involüsyondan kaynaklanabilir. Göğüs büyütmek için kullanılan ilaçlar, kremler vb. ne kadar doğal oldukları söylense de akredite edilmemelidir. Göğüs dokusunu büyütebilen bir ürün, hormonal bir etki içermelidir. Bu hormonal etki sonucunda ciddi sağlık sorunları yaşayabilir ve kanser riskinizi artırabilirsiniz. Hiçbir işe yaramayan, sadece hayalleri pazarlayan ve satıcısına para kazandıran bitkisel ürünler, gıda takviyeleri vb. adı altında satılan göğüs büyütme ürünlerini asla kullanmayın.
Son zamanlarda meme dokusuna yağ enjeksiyonu ile meme dokusunu büyütme uygulamaları yapılmaktadır. Meme dokusuna yağ enjeksiyonu hiçbir zaman meme protezi kadar işlev görmez; ancak üst kutup denilen küçük dekolte dolgunluğu olması, yeterli meme büyüklüğü olmasına rağmen memeler arasında hafif boyut farkı olması, şekilsel deformitelerin giderilmesi gibi durumlarda uygulanabilir. Ancak tek seansın yetersiz kalması, uygulama sonrası oluşabilecek deformiteler, ileride meme hastalıklarına tanı koymayı zorlaştırması gibi olumsuz etkilerinin de olduğu unutulmamalıdır. Meme dokusunun az olduğu durumlarda farklı tedavi alternatifleri gündeme gelebilir. Ancak bugün tüm dünyada kabul görmüş en etkili ve bilinen yöntem 'Silikon Meme Protezi' ameliyatıdır.
Tüm silikon meme protezlerinin dış yüzeyi sert silikondan oluşur. Bu 1-2 mm'lik sert silikon torbanın içinde tuzlu su veya silikon jel bulunur. Silikon jeller keskin bir bıçakla ekmek gibi dilimlenebilir. Bu protezler çok dayanıklıdır, dış torbanın delinmesi-patlaması durumunda sızdırmaz, şekillerini büyük ölçüde korurlar. Silikon vücudun bildiği en az alerjen maddedir; bu nedenle alerjik reaksiyona neden olması beklenmez. Emzirme ve meme hastalıkları (kanser dahil) üzerinde bilinen bir yan etkisi yoktur. 40 yaş üstü kadınların rutin mamografi muayenesine engel teşkil etmez. Silikon meme protezlerinin bilinen tek sorunu, fizyolojik olarak belli bir süre içinde gelişen ve protezi çevreleyen lifli bariyerin bazı durumlarda şiddetli bir şekilde gelişmesidir. Lifli bariyerin aşırı geliştiği bu duruma kapsül reaksiyonu denir. Bu nadir görülen bir sorun olsa da şiddetli kapsül reaksiyonlarında protezin değişmesi gerekir. Protezlerin yüzeyleri eskiden düz iken, daha sonra kapsül reaksiyonunu önlemek için pürüzlü yüzeyli yapılmaya başlanmıştır. Pürüzlü yüzeyli protezlerin kullanımı kapsül reaksiyonunu bir miktar azaltmada başarılı olmuştur. Silikon meme protezleri “damla” ve “yuvarlak” şekillerde üretilmektedir. Üst kutup dolgunluğunun belirginleştirilmesi istendiğinde yuvarlak protezler, memenin doğal formunda büyüme istendiğinde damla protezler tercih edilmektedir. Silikon meme protezi hastanın isteğine göre koltuk altından, meme başından veya meme altı oluğundan yerleştirilebilir. Günümüzde en yaygın yöntem meme altı yaklaşımıyla protezi yerleştirmektir. En çok tartışılan konulardan biri de protezin kas altına mı yoksa kas üstüne mi yerleştirileceğidir. Benim buradaki yaklaşımım, hastanın meme dokusu varsa ve çok zayıf değilse protezi doğrudan memenin altına yerleştirmektir. Meme dokusu olmayan ve aşırı zayıf hastalarda, protezin üzeri yeterli yumuşak doku ile kaplı olduğu ve dışarıdan belli olmadığı için kas altı yerleştirme daha iyi sonuç vermektedir.
Hangi boyutta protez takılacağı kişisel bir tercihtir. Her hasta için ayrı ayrı değerlendirmeler yapılarak ortak bir paydada buluşulması gerekir. Ancak her kişinin ideal meme ölçüsünün alt ve üst sınırları olduğu unutulmamalıdır. Bu sınırların dışında boyut isteyen hastalara yardımcı olamayacağımı şimdiden belirtmeliyim. Hastalarımla ilk görüşmemde hastanın tam olarak ne istediğini anlamaya çalışırım. Çeşitli protez boyutları vardır ve bu nedenle hastanın hangi boyutta protez taktığımızda ne olacağını anlaması gerekir. En kolay ve anlaşılır yol hastaya kullandığı sütyenle bunu anlatmaktır. Kadınların kullandığı sütyenler iki şekilde boyutlandırılır. Göğüs kafesinin çevresi ölçülerek elde edilen değerler 75-80-85-90… gibi sayısal değerlerdir. Bu değer meme protezi uygulaması sonucunda değişmeyecektir, uygulama oraya müdahale etmediği için aynı kalacaktır. Ancak meme dokusunun kendisi ABCD gibi harflerle boyutlandırılır. Bir cup sütyen en küçüğünü, D cup sütyen ise en büyüğünü temsil eder. Bu ölçülerin ara formları olduğu için ülkemiz için uygun olan meme hacmi B veya B+ olarak belirtilir. Bu bakış açısından hastalarıma hangi sütyen bedenini dikleştirmeden kullanmak istediklerini sorarım. Hastanın bir mağazaya gidip her sütyen bedenini deneyerek ne istediğine karar vermesi daha da sağlıklıdır.
Silikon meme protezi ile büyütme ameliyatı ortalama 1-1,5 saat kadar sürer. İşlem genel anestezi altında yapılır ve hasta ameliyathaneden önceden ölçüsü alınmış özel şekillendirici bir sütyen giyerek çıkar. Zaten dren kullanılmaz. Hastalar hastanede sadece 1 gece kalırlar. Ameliyattan 3 gün sonra günlük yaşantınıza dönebilirsiniz. Yeni yapılan memelerin şekil alması ve ideal forma ulaşması 3-6 ay sürer. İlk başta çok dik ve sıkı olan memelerin yer çekiminin ve doku gerilmesinin etkisiyle ideal forma ulaşması zaman alır. Ameliyat sırasında giydirilen şekillendirici sütyenin bu konuda çok önemli bir işlevi vardır ve hastanın en az 3 hafta sütyeni giymesi önerilir. Ameliyattan sonra memelerde ve çevresinde hafif morluklar nadiren görülebilir. 1-2 hafta içinde tamamen normale döner.